پادکست اصطلاحات (شماره 3) Deyimler
6 دی 1403 1403-10-06 0:41پادکست اصطلاحات (شماره 3) Deyimler
پادکست اصطلاحات (شماره 3) Deyimler
Ateş Pahası:
Pazarcı: Gel, gel, meyveye sebzeye gel, taze taze!
Kadın: Hayırlı işler evladım! Meyveler ne kadar?
Pazarcı: Muz, çilek 5; portakal, elma 4 lira.
Kadın: Peki ya sebzeler ne kadar?
Pazarcı: Patates ve soğan 3, domates 4 lira abla.
Kadın: Bu ne böyle evladım? Sizde her şey ateş pahası!
Pazarda fiyatlar çok yüksek. Pahalı değil, çok pahalı yani ateş pahası… Bir mağazaya gittiniz. Kıyafet alacaksınız. Ucuz kıyafetler var, fiyatı normal kıyafetler var, pahalı kıyafetler var. Peki, çok pahalı kıyafetler için ne dersiniz? “Bu kıyafetler ateş pahası!”. Türkçede fiyatı normalden çok daha pahalı olan şeyler için bu deyim kullanılır. Yani fiyatı elinizi ve cüzdanınızı yakar. Şimdi Damla’nın başından geçen bir ana bakalım. Damla alışveriş yapacak ve paraya ihtiyacı var. Babasından para istiyor:
Baba: Hmm, demek para lazım. Ne yapacaksın parayı?
Damla: Alışveriş yapacağım baba, ayakkabı ve çanta lazım.
Baba: Peki, al bakalım.
Damla: Baba ama…
Baba: Ne oldu? Beğenmedin mi?
Damla: Yani şey… Bu para yetmeyebilir.
Baba: Nasıl yani? Bir ayakkabı ve çanta kaç para olabilir ki?
Damla: Immm… Pahalı işte baba çok pahalı…
Baba: Bence yeter. O paraya göre bir ayakkabı al.
Bu diyalog Damla’nın istediği gibi bitmedi… Bir de şöyle deneyelim:
Baba: Ne oldu? Beğenmedin mi?
Damla: Yani şey… Bu para yetmeyebilir.
Baba: Nasıl yani? Bir ayakkabı ve çanta kaç para olabilir ki?
Damla: Baba sen galiba uzun zamandır alışverişe çıkmadın. Fiyatlar ateş pahası.
Baba: Bak sen! Peki peki… Al bakalım. Ama sen yine ateş pahası ayakkabılardan uzak durmaya çalış. Bence fiyatı daha uygun şeyler de bulabilirsin.
Damla: Anlaştık baba, teşekkür ederim.
Şimdi oldu. Unutmayın; doğru deyim, doğru yerde işinizi çok ama çok kolaylaştırır…