قصه سیندرلا Külkedisi Masalı
23 اردیبهشت 1402 1403-09-02 23:21قصه سیندرلا Külkedisi Masalı
قصه سیندرلا Külkedisi Masalı
Evvel zaman içinde uzak ülkelerin birinde çok güzel bir kızı olan yalnız bir adam yaşarmış. Günlerden bir gün bu adam iki kızı olan bir kadın ile evlenmiş. Bu kızlar son derece çirkin olduklarından çirkin kız kardeşler diye tanırmış herkes onları. Bir gün yakışıklı prens ülkesindeki bütün kadınları şatosundaki baloya davet etmiş. Çirkin kız kardeşler o kadar heyecanlanmışlar ki bütün bir günü baloya hazırlanarak geçirmişler. Külkedisi ise onların elbiselerini ve saçlarını düzeltmek için uğraşıp durmuş
روزی روزگاری مردی تنها با دختری زیبا در کشوری دور زندگی می کرد. روزی این مرد با زنی که دو دختر داشت ازدواج کرد. از آنجایی که این دختران به شدت زشت بودند، همه آنها را به عنوان خواهران زشت می شناختند. یک روز شاهزاده خوش تیپ همه زنان کشورش را به رقص در قصر خود دعوت کرد. خواهران زشت به قدری هیجان زده بودند که یک روز کامل را صرف تدارک مراسم جشن کردند. سیندرلا سعی کرد لباس و موهای آنها را درست کند.
Onlar gittikten sonra mutfağına dönen külkedisi küllerin içine oturarak ağlamaya başlamış. Çünkü baloya gitmek isteyip istemedini ona soran olmamış hiç. Külkedisini böyle kederli gören bir kaç güvercin uçarak içeri girmişler ve altı beyaz fare de ayaklarının etrafında maskaralıklar yapıp onu neşelendirmeye çalışmışlar. Birden bire ateşin içinden büyük bir alev parlamış ve sivri şapkalı güzel bir peri külkedsinin önünde berilivermiş. Tatlı bir sesle ‘’ağlama külkedisi!’’ demiş. ‘’Ben senin iyilik meleğinim ve sana yardıma geldim.’’ demiş
سیندرلا که بعد از رفتن آنها به آشپزخانه خود بازگشت، روی خاکسترها نشست و شروع به گریه کرد. چون هیچ کس از او نپرسید که آیا میخواهد به جشن برود یا نه. چند کبوتر که سیندرلا را اینگونه افسرده دیدند به داخل پرواز کردند و شش موش سفید دور پاهایش مسخره بازی در آوردند و سعی کردند او را شاد کنند. ناگهان شعله بزرگی از آتش بیرون زد و پری زیبا با کلاه نوک تیز در مقابل سیندرلا ظاهر شد. با صدای شیرین گفت: سیندرلا گریه نکن، من فرشته خوب تو هستم و آمده ام کمکت کنم.
Külkedisi şaşırarak ‘’ bana nasıl yardım edeblirsiniz ki iyilik meleği!’’ demiş. ‘’En çok istediğin şeyi yerine getirerek.’’ diye cevap vermiş iyilik meleği. ‘’Diğerleri ile beraber baloya gitmekti istediğin, değil mi? Güzel o zaman. Önce bana bir bal kabağı bul. ‘’ demiş. Sonra ellerini çırpmış iyilik meleği, ‘’yanlız bütün danslara yetişmek istiyorsan çabuk olmalısın!’’ .Külkedisi çabucak kocaman bir bal kabağı bulmuş. İyilik meleği sihirli değneğiyle kabağa dokunup onu gümüşten bir atlı arabaya çevirmiş. Sonra güvercinleri altı beyaz gösterişli at ve fareleri de pudralı perukalarıyla şık uşaklar haline getirmiş. ‘’Araban hazır Külkedisi. Şimdi baloya gidiyoruz.’’ demiş iyilik meleği. ‘’Fakat baloya bu paçavlar içinde gitmem mümkün değil!’’ diye sızlanmış Külkedisi. ‘’Öneml değil!’’ demiş Peri. ‘’Sen sadece arabanın içine gir, göreceksin herşey yolunda gidecek.’’Külkedisi hemen arabaya girmiş ve araba şatoya doğru yola çıkmış
سیندرلا تعجب کرد و گفت: چگونه می توانی کمکم کنی فرشته خوب! فرشته خوب پاسخ داد: “با انجام آنچه که بیشتر از همه می خواهی.” “تو می خواستی با بقیه به جشن بروی، درست است؟ خیلی هم خوب! قبل از هر چیز برای من یک کدو تنبل پیدا کن ”. سپس فرشته خوب در حالی که دستانش را بهم می زد، گفت: “اگر فقط می خواهی به تمام رقص ها برسی، باید سریع باشی!”. سیندرلا به سرعت یک کدو تنبل بزرگ پیدا کرد. فرشته با عصای جادویی خود کدو تنبل را لمس کرد و آن را به ارابه ای نقره ای تبدیل کرد. سپس کبوترها را به شش اسب سفید پر زرق و برق و موش ها را به خدمتکارانی شیک با کلاه گیس های پودری تبدیل کرد. “ماشین شما آماده است، سیندرلا. حالا ما به جشن می رویم.” سیندرلا ناله کرد: “اما من نمی توانم با این لباس کهنه به جشن بروم!” پری گفت: “مهم نیست! فقط سوار ماشین شو، می بینی همه چیز درست می شود.” سیندرلا بلافاصله سوار ماشین شد و ماشین به سمت قصر حرکت کرد.
Şatonun ışıkları uzaktan pırıl pırıl parlıyor, ve tatlı bir müzik sesi duyuluyormuş. Misafrler şatonun bahçesinde geziniyorlar, altın kadehlerden şerbetler içiyorlar ve her taraftan mutlu kahkahalar yükseliyormuş. Külkedisi eski elbiselerinden utanarak arabadan inmiş, fakat o da ne! Birden iyilik meleği sihirli değneğini sallamış ve külkedisi şaşkınlıktan gözlerine inanamamış. Üstündeki paçavralar birden yok olmuş. Onların yerine ay ışığında parlayan mavi, çok güzel bir elbise ve kırmızı bir pelerin varmış artık üstünde. Ayaklarında da son derece zarif, camdan ayakkabılar…
نورهای قصر از دور می درخشید و موسیقی شیرینی به گوش می رسید. مهمانان در باغ قصر قدم می زدند و از جام های طلایی شربت می نوشیدند و از هر طرف خنده های شادی بلند می شد. سیندرلا شرمنده از لباس کهنه اش از ماشین پیاده شد، اما آن دیگر چیست! ناگهان فرشته خوب عصای جادویش را تکان داد و سیندرلا با تعجب چیزی که می دید را باور نکرد. پارچه های کهنه روی تنش ناگهان ناپدید شدند. در عوض او یک لباس آبی مهتابی زیبا و یک شنل قرمز پوشیده بود. کفش های شیشه ای بسیار شیک روی پاهایش…
-‘’Güzel güzel eğlenmene bak.’’ demiş iyilik meleği. ‘’Fakat gece yarısı olmadan balodan ayrılmayı sakın unutma! Yoksa elbiselerin yine eski paçavralara, araban bal kabağına, altı beyaz at güvercinlere ve uşaklar da farelere dönecektir!’’ demiş. Külkedisi bunları unutmayacağına söz vermiş ve boynuna sarılarak iyilik meleğinin yanağından öpmüş. Şatoya doğru yürürken, birden yakışıklı prensle karşılaşmış. Külkedisinin güzelliğine hayran olan yakışıklı prens onu dansa davet etmiş ve her ikisi el ele balo salonuna girmişler.
فرشته خوب گفت: خوش بگذره. اما فراموش نکن که قبل از نیمه شب جشن را ترک کنی! وگرنه لباس هایت تبدیل به پارچه های کهنه، ماشینت تبدیل به کدو تنبل، شش اسب سفید به کبوتر و خدمتکاران تبدیل به موش می شوند!» سیندرلا قول داد که آنها را فراموش نکند و او را در آغوش گرفت و گونه فرشته را بوسید. در حالی که به سمت قلعه می رفت، ناگهان با شاهزاده خوش تیپ روبرو شد. شاهزاده خوش تیپ با تحسین زیبایی سیندرلا، او را به رقص دعوت کرد و هر دو دست در دست هم وارد سالن رقص شدند.
Balo odasındaki misafirler dans ediyor, yemek yiyip şerbetlerini, meyve şuruplarını içerek etrafı seyrediyorlarmış. Orkestra birden çok güzel bir melodi çalmaya başlamış ve herkes birbirine yakışıklı prensle dans eden bu güzel kızın kim olduğunu sormuş!
میهمانان در تالار می رقصند، غذا می خورند، شربت میوه خود را می نوشند و اطراف را تماشا می کنند. ارکستر ناگهان شروع به نواختن یک ملودی زیبا کرد و همه از یکدیگر پرسیدند این دختر زیبا که با شاهزاده خوش تیپ می رقصد کیست؟
Şatodaki her kadın prensin kendisine eş olarak seçeceğini umuyormuş fakat açılış müziği başlayıp da perde prens ve eşini göstermek için açılınca, mavi elbiseler içindeki bu güzel kız karşısında herkesin şaşkınlıktan nefesi kesilmiş. Herkes ‘’kim bu mavili güzel kız!’’ diye fısıldaşmaya başlamış. Fakat kimse bilmiyormuş bunu! Çirkin kız kardeşler ve üvey annesi bile tanıyamamışlar onu. Hala mutfakta oturduğunu sandıkları zavallı küçük külkedisini olduğunu bilselermiş bu güzel kızın, kim bilir ne kadar şaşırırlarmış.
هر زن در قلعه امیدوار بود که شاهزاده او را به همسری انتخاب کند، اما وقتی موسیقی افتتاحیه شروع شد و پرده برای نشان دادن شاهزاده و همسرش باز شد، همه از دیدن این دختر زیبا با لباس آبی از تعجب نفسشان قطع شد. همه شروع کردند به زمزمه کردن: “این دختر زیبای آبی کیست؟” اما هیچ کس این را نمی دانست! حتی خواهران زشت و نامادری هم او را نشناختند. چه کسی می داند اگر می فهمیدند که سیندرلای بیچاره ای که فکر می کردند هنوز در آشپزخانه نشسته است این دختر زیباست، چقدر تعجب می کردند.
Külkedisi gülüyor ve etrafına tebessüm ediyormş hep. Omründe hiç bu kadar mutlu olmamış çünkü. Yakışıklı prens bütün gece onun yanından ayrılmamış ve dansların hepsini sadece onunla yapmış. Müzik devamlı çalıyor ve külkedisi prensin kollarında mutluluktan uçuyormuş. Zamanın nasıl geçtiğini farkında bile değilmiş. Birden gözleri duvardaki saate ileşince gece yarısı olmasına çok az kaldığını korkuyla görmüş. Hiç bir şey söylemeden hemen balo odasından çıkmış ve merdivenlerden inerek bahçede kendisini bekleyen arabaya doğru koşmuş. Saat 12 olmadan oradan uzaklaşmak zorundaymış. Yoksa sırrını herkes öğrenecekmiş. Yakışıklı prens şaşırarak arkasından koşmuş ve durması için seslenmiş. Fakat külkedisi ondan daha hızlı koşuyormuş. Hemen arabaya atlamış ve o biner binmez araba hızla hareket etmiş. Prens bahçeye vardığında onlar çoktan uzaklaşmışlar bile. Şaşırmış ve üzgün prens, geriye dönerken birden merdivenlerden parıldayan bir şey görmüş. Eğilip yerden almış onu. Bu Külkedisinin telaşla koşarken kaybettiği cam ayakkabısıymış. Bu esnada kül kedisi, evdeki ocağın başına dönmüş. Üstünde eski paçavralarıyla sanki oradan hiç ayrılmamış gibi yerleri süpürüyormuş.
سیندرلا مدام می خندید و به اطرافش تبسم می کرد. چون هیچوقت در زندگیش اینقدر خوشحال نبوده است. شاهزاده خوش تیپ تمام شب از کنارش جدا نشده و تنها با او تمام رقص ها را رقصیده است. موسیقی مدام پخش می شد و سیندرلا با خوشحالی در آغوش شاهزاده پرواز می کند. او حتی متوجه نشد که زمان چگونه گذشته است. وقتی ناگهان چشمش به ساعت روی دیوار افتاد، با وحشت دید که نزدیک نیمه شب است. بدون اینکه حرفی بزند، بلافاصله سالن رقص را ترک کرد و در حالی که از پله ها پایین آمد، به سمت کالسکه ای که در باغ منتظر او بود، دوید. قبل از ساعت 12 باید می رفت. وگرنه همه راز او را می فهمیدند. شاهزاده خوش تیپ، مبهوت، به دنبال او دوید و فریاد زد که بایستید. اما سیندرلا سریعتر از او می دوید. بلافاصله داخل کالسکه پرید و به محض اینکه سوار شد کالسکه به سرعت حرکت کرد. وقتی پرنس به باغ رسید، آنها خیلی دور شده بودند. شاهزاده با تعجب و ناراحتی وقتی به عقب برگشت ناگهان دید که چیزی روی پله ها می درخشد. خم شد و آن را برداشت. این کفش شیشه ای بود که سیندرلا هنگام دویدن با عجله گم کرده است. در همین حین سیندرلا به آتشدان خانه بازگشته است. او با پارچه های کهنه بر تنش زمین را جارو می کرد، انگار که هرگز آنجا را ترک نکرده است.
Yakışıklı prens o kadar güzel bir gece geçirdiği bu tatlı kızı unutamamış bir türlü. Onu tekrar bulmak istiyormuş. Ertesi gün şehirdeki bütün kadınlardan bulduğu cam ayakkabıyı ayaklarına giyip denemelerini istemiş. Rüyalarının kızını bulmak için, bütün ülkeyi bile araştırmaya hazırmış. Günlerden bir gün prens elinde ayakkabıyla kül kedisinin evine gelmiş. Çirkin kız kardeşler ayakkabının kendi ayaklarına uyuyacağına eminmişler. Oysa bütün çabaları boşuna çıkmış. Çünkü onların ayağına göre çok küçükmüş ayakkabı. Prens birden kapının kenarında duran kül kedisini farketmiş. ‘’Gel bir de sen dene.’’ demiş ona. ‘’Kıymetli vaktinizi kül kedisiyle kaybetmeyin!’’ demiş üvey annesi. Fakat prens külkedisinin önünde diz çökmüş ve cam ayakkabıyı onun zarif ayağına giydirmiş. Bunun üzerine kül kedisi cebinden ayakkabının öbür tekini çıkarmış ve böylece yakışıklı prens onun balodaki güzel kız olduğunu anlamış. Prens onu hemen şatosuna götürmüş ve kısa sürede o güne kadar hiç görülmemiş bir düğünle evlenmişler. Bir sürü misafir çağırılmış düğüne. İyi kalpli kül kedisi üvey annesini ve çirkin kız kardeşlerini bile unutmamış. Hepsi üzün bir ziyafet masası etrafına oturmuşlar. Bu masanın ortasına da birbirlerini bulmalarına yardımcı olan küçük cam ayakkabıyı koymuşlar. Kül kedisi ve yakışıklı prens ondan sonra da hep mutlu yaşamışlar…
شاهزاده خوش تیپ نتوانست این دختر نازنین را که شب زیبایی را با او سپری کرده بود فراموش کند. می خواست دوباره او را پیدا کند. فردای آن روز از همه زنان شهر خواست کفش شیشه ای را که پیدا کرده است امتحان کنند. او آماده بود تا تمام کشور را جستجو کند تا دختر رویاهایش را پیدا کند. یک روز شاهزاده با کفش در دست به خانه سیندرلا آمد. خواهران زشت مطمئن بودند که کفش به پاهایشان اندازه می شود. با این حال، تمام تلاش های آنها بی نتیجه ماند. چون کفش برای پاهایشان خیلی کوچک بود. شاهزاده ناگهان متوجه سیندرلا شد که کنار در ایستاده است. به او گفت: “بیا و تو هم امتحان کن.” نامادری او گفت: “وقت گرانبهای خود را با سیندرلا تلف نکنید!” اما شاهزاده در مقابل سیندرلا زانو زد و کفش شیشه ای را روی پای برازنده او گذاشت. سپس سیندرلا کفش دیگر را از جیبش بیرون آورد و شاهزاده خوش تیپ متوجه شد که آن دختر زیبای جشن است. شاهزاده بلافاصله او را به قلعه خود برد و در مدت کوتاهی با عروسی که تا به حال دیده نشده بود ازدواج کردند. مهمانان زیادی به عروسی دعوت شده بودند. سیندرلای مهربان حتی نامادری و خواهران زشت خود را فراموش نکرده است. همه آنها دور یک میز ضیافت طولانی نشسته بودند. وسط این میز، کفش شیشه ای کوچک را که به آنها کمک کرد یکدیگر را پیدا کنند قرار داده بودند. سیندرلا و شاهزاده خوش تیپ بعد از آن همیشه با خوشحالی زندگی کردند…