Merhaba Sevgili Dinleyiciler!

Yeşil Dünyamız’da bu hafta “Enerji Tasarrufu”nu konuşacağız.

Enerji, hayatımızın en önemli unsurlarından biridir. Günlük yaşantımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Fakat enerji de bir kaynağa bağlıdır. Yani üretmek için kaynaklarımızı tüketiyoruz. Dolayısıyla yaşamımızı sürdürmek için harcadığımız her şey kaynaklarımızı da tüketiyor. Bu kaynakların en önemlileri ise elektrik, su, doğalgaz, petrol, kömür ve güneştir. Dünyamız ve geleceğimiz söz konusu olduğunda bu kaynakların verimli ve akılcı kullanımı kaçınılmazdır.

Bu kaynakların israf edilmeden, verimli kullanılması ve bu bilincin yaygınlaşması adına her yıl ocak ayının 2. haftası “Enerji Tasarrufu Haftası” olarak kutlanır.

Biz de bu bilincin daha geniş kitlelere ulaşması amacıyla bu haftaki konumuzu enerji tasarrufu olarak seçtik.

Tükettiğimiz her şey için bir bedel ödediğimizi biliyoruz. Bir de buna tüketim çılgınlığı eklendiğinde daha ağır bedeller ödememiz de söz konusu. Dolayısıyla tasarruf kavramını günlük yaşantımızda ihmal etmemiz mümkün değil. Sadece kendimiz için değil, kaynak planlaması için de böyle olmalıdır. Dünyamızın doğal kaynakları hızla tükenirken buna kayıtsız kalmak pek mümkün görünmüyor. Yani tasarruf planlaması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor.

Peki, tüketirken nasıl ve ne şekilde tasarruf yapabiliriz? Hep birlikte bakalım.

Aydınlatma ile başlayalım.

Aydınlatmanın verimini arttırarak elektrik harcamamızı azaltabiliriz. Enerji koruyucu lambalar, aydınlatma maliyetini %75 düşürür. Kirli ve tozlu lambalar ile aydınlatma daha az olacağından devamlı enerji tüketilir. Bunu önlemek için lambaları sık sık temizlemeliyiz. Kullanılmayan ve gereksiz ampulleri kapatabilir, daha fazla aydınlık için duvar boyalarımızı açık renk tercih edebiliriz.

Elektrik kullanırken alabileceğimiz tedbirlerden birkaçına göz atarsak:

Yemek pişirirken fırın veya tencerenin kapağının kapalı olmasına dikkat edebiliriz. Ev aleti alırken aygıtın enerji tüketimine göre seçim yapabiliriz. Bu aletleri kullanmadığımız zamanlarda fişte takılı olmamasına özen gösterebiliriz. Ütüleme işini bitirmeden 5 dakika önce ütüyü prizden çekebilir; daha kolay ve hızlı ütü için çamaşırları hafif nemliyken toplayabiliriz. Ayrıca ütü istemeyen kumaşları tercih etmek de elektrik kullanımında tasarruf sağlayacaktır.

Alışveriş yaparken de dikkat edebileceğimiz noktalar var:

· Alışverişe çıkmadan önce ne alınacağımıza karar vererek liste yapmak bizi gereksiz tüketimden korur. Yüksek bedelli bir ürün almadan önce fiyat araştırması yapmak,

· Aç karnına yiyecek alışverişine çıkmamak,

· Marketlerin indirim günlerinden ve indirim kartlarından yararlanmak,

· Sezon sonu indirimleri değerlendirmek bunlardan sadece birkaçı.

Bunlardan başka; bulaşık yıkarken, buzdolaplarımızı ve çamaşır makinelerimizi kullanırken tasarruf edebiliriz. Uzmanların bu konudaki tavsiyeleri şöyle:

Bulaşık yıkarken; 60 derecelik su sıcaklığı yeterli olacaktır. Daha yüksek sıcaklık boşuna enerji kaybıdır. Çünkü makinede harcanan elektriğin %90’ı suyu ısıtmak için harcanır. Yaz aylarında ısı ve nemi azaltmak için bulaşık makinesinde sabah ve akşam saatlerinde yıkama yapılmalıdır. Makinemizi tam kapasitede çalıştırmamız ve bulaşıkları makineye koymadan önce süngerle üzerlerindeki yemek artıklarını temizlememiz gerekiyor.

Buzdolaplarını gereğinden fazla soğuğa ayarlamamalıyız. Aksi halde %25 daha fazla enerji kaybı gerçekleşiyor. Buzdolabını, mutfağın en soğuk yerine yerleştirerek %15 enerji tasarrufu sağlayabiliriz. Bir kâse buz parçasını buzdolabının orta yerine koyarak 3-4 gün süre ile %5 daha az enerji harcayacağımızı da belirtmek isteriz.

Çamaşır makinesinde ise dikkat etmemiz gereken en önemli başlık deterjan kullanımı. Tavsiye edilenden fazla miktarda deterjan kullanmak gereğinden fazla köpük yaparak yıkamayı güçleştirir ve verimsiz yıkamaya neden olur. Ayrıca durulama sayısını da artırır. Ilık suda daha aktif olan deterjanları kullanmak ve bunu yaparken belirtilenden yüksek sıcaklıklarda makinemizi çalıştırmamak enerjimizi koruyacaktır.

Kış aylarında bütçemizin oldukça önemli bir kısmını ısınma için harcıyoruz. Dolayısıyla bu konuyla ilgili tasarruf önlemleri de rahat bir nefes almamızı sağlayacaktır.

Şöyle ki; pencereler ısınma masraflarınızın %10 ila 15’inden sorumludur. Bunun için pencereler ve camların ısı yalıtımını artırmak gerekir. Çatı, duvar, pencere ve kapıların yalıtımını sağlamak ve mümkünse binaların girişinde çift kapı kullanmak önemlidir. Radyatörlerin arkasına, duvarla radyatör arasına ısıyı yansıtan levhalar konulabilir. Oda sıcaklığının 23-24 derece civarında olması yeterlidir. Bir derecelik fark %5 ila 7’lik enerji tasarrufu sağlar.

Öte yandan, camları temiz tutmak, güneş ısısından mümkün olduğu kadar fazla yararlanmak anlamına gelir. Güneş pencereden çekildiğinde ısı kaybını önlemek için perdeler kapatılmalıdır. Pencere ve kapı kenarlarından soğuk hava gelmemesine özen göstermek gerekir. Bir de klimalı yerlerde kapı ve camların kapalı olması enerji tasarrufuna önemli katkılarda bulunacaktır.

Dünyamızın geleceğini garanti altına almamıza yardım edecek bazı önlemleri aktardık.

Şimdilik Yeşil Dünyamız’dan bu kadar. Bir sonraki buluşmamıza dek sevgiyle kalın.